Bursa Su Kolektifi, Nilüfer Çayı üzerinde 3 ay boyunca yaptığı gözlemleri paylaştı. Kolektif, kentteki atık suların nasıl deşarj edildiğine dikkat çekerek, “Nilüfer Çayı atık su kanalı değildir” dedi.
Bursa ovasında derelerin batıya doğru akarak İstanbul Yolu’nun kenarında Nilüfer Çayı’na katılırlar. Kentin kronikleşmiş sorunu olan Nilüfer Çayı’nın kirliliğini ve kötü kokmasını Bursa Su Kolektifi, son 3 ayda dereler ve atıksu arıtma tesisleri üzerinde yaptığı incelemelerle gündeme getirdi. Kolektif üyeleri, gözlemlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde 24 Ekim saat 12.30’da yaptığı basın açıklamasıyla duyurdu.
Basın açıklamasını Candan Göz ve Hüseyin Gün okudu:
‘EN YOĞUN KİRLİLİK YÜKÜ DERİ KARMA OSB’DE DEREYE AKITILIYOR’
“2021 yılında Büyük Ova Koruma Alanı ilan edilen Bursa ovasında son beş yılda ekili tarlaların yok edilerek 200’ün üzerinde yeni sanayi – ticari tesisin inşa edildiği belirtildi. Bölgede var olan tüm diğer tesislerin sayısı yalnızca 5 yılda yüzde 85 arttı. Bu tesislerin tarım alanlarını işgalinin yanı sıra atık sularının derelere akıtıldığını söyleyen Göz, incelemelerini şöyle aktardı:
“Uludağ’dan akan Kaplıkaya, Balıklı, Deliçay ve Gökdere gibi büyük derelere, yaz aylarında Uludağ’dan su gelmediği halde, Gürsu’da kuru dere yatağının kara suyla dolduğunu gözlemledik. Kentin doğusundaki sanayi bölgeleri ile Kestel ve Gürsu kanalizasyonunu arıtmakla mükellef Yeşil Çevre Atıksu Arıtma Tesisinin yoğun partikül yüküyle sözde arıtılmış suyu Deliçay dere yatağına boşaltıldığını saptadık.”
Bursa Büyükşehir Belediyesi sorumluluğundaki üç atık su arıtma tesisinde gözlemler yapıldığını söyleyen Göz, “Badırga’da Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi Atıksu Arıtma Tesisi deşarjı, gördüğümüz en yoğun kirlilik yüküyle birlikte Nilüfer’e bağlanan dereye akıtıldığını belirledik. Bu bize Nilüfer Çayı’nın denetimsiz sanayi tarafından atık su kanalı durumuna getirildiğini gösterdi” diye konuştu.
‘SUYA İHANET ETMEDEN SULAR ARITILABİLİR’
Göz, Bursa’nın üç büyük sanayi bölgesi BOSB, DOSAB ve NOSAB deşarjlarını incelediklerini, üçünde de Yeşil Çevre Atıksu Arıtma Tesisi’ne göre daha iyi arıtılmış deşarjı olduğunu söyledi. DOSAB Atıksu Arıtma Tesisi’nin yakma tesisinde arıtma çamurlarının da yakıldığını söyleyen Göz, “DOSAB arıtma tesisinin yapılacak yatırımlarla atık suyu tümüyle temizleyerek hiç deşarj yapmadan atık suyu arıtıp fabrikalara proses suyu olarak kullandırılacağı yönünde açıklamasını en iyi çözüm olarak değerlendiriyoruz. Demek ki suya ihanet etmeden, onu kirletip can verme özelliğini yok etmeden de sanayi ve kanalizasyon suları arıtılabilir” dedi.
‘SULU ARITMA ÇAMURU YÜKSEK ISIYLA YOK EDİLEBİLİR’
Bursa Organize Sanayi Bölgesinin Aksungur Köyü yakınlarında uzun zamandır işlettiği Su Üretim Tesisi’nde de incelemede bulunan Kolektif, tesisin Nilüfer Çayı’ndan aldığı yoğun koku ve kirlilik yüküyle akan suyu arıtıp fabrikalar için ayda 700 bin ton proses suyu durumuna getirdiğini gözlemlediklerini aktardı. Hüseyin Gün, “Ancak, suyun yüzde 60’ını arıttıktan sonra kalan sulu çamuru Nilüfer Çayı’na boşaltması doğru değildir. Sulu arıtma çamuru buharlaştırılarak, yüksek derece ısıyla yakılarak yok edilebilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak : https://www.gazeteduvar.com.tr/bursa-su-kolektifi-nilufer-cayi-atik-su-kanali-degildir-haber-1730122-Pelin AKDEMİR