Perşembe, Mart 28, 2024
Semercioglu Zeytincilik
Ana Sayfa Blog

Ahmet Çetin:“Bizimle; üyelerimiz ve Edremit kazanacak”

Ticari yaşamındaki başarılı çalışmaları ile dikkat çeken, saygın ve dürüst kişiliği ile tanınan iş insanı Ahmet Çetin’in  Edremit Ticaret Odası (ETO) başkanlığına adaylığını açıklaması kamuoyunda sevinçle karşılandı.  Edremit’in geleceğine yön verecek güzel bir ekip oluşturduklarını söyleyen Ahmet Çetin, 7 Ekim’de yapılacak seçimlerde sarı liste ile yarışacaklarını ifade etti.

Ziraat Fakültesi’ni bitirip iş hayatına atılan bugüne değin onlarca insana iş imkanı sunan, gerek sosyal yönden, gerekse iş hayatındaki başarıları ve efendi kişiliği ile tanınan ve sevilen iş insanı Çetin, “Edremit ekonomisini daha yukarılara çıkarmak için elimizi taşın altına koyuyoruz. 7 Ekim’de yapılacak seçimde Edremit Ticaret Odası’nın çıtasını daha yukarılara çıkarmak için ekibimle hazırım. Sarı listeye desteklerinizi bekliyorum” dedi

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği eski başkanı Cahit Çetin’in oğlu olan Ahmet Çetin, güçlü  bir liste ile gümbür gümbür geldiklerini açıkladı.

Ticari yaşamındaki başarılı çalışmaları ile dikkat çeken, saygın ve dürüst kişiliği ile tanınan iş insanı Ahmet Çetin’in  Edremit Ticaret Odası (ETO) başkanlığına adaylığını açıklaması kamuoyunda sevinçle karşılandı.  Edremit’in geleceğine yön verecek güzel bir ekip oluşturduklarını söyleyen Ahmet Çetin, 7 Ekim’de yapılacak seçimlerde sarı liste ile yarışacaklarını ifade etti.

Ziraat Fakültesi’ni bitirip iş hayatına atılan bugüne değin onlarca insana iş imkanı sunan, gerek sosyal yönden, gerekse iş hayatındaki başarıları ve efendi kişiliği ile tanınan ve sevilen iş insanı Çetin, “Edremit ekonomisini daha yukarılara çıkarmak için elimizi taşın altına koyuyoruz. 7 Ekim’de yapılacak seçimde Edremit Ticaret Odası’nın çıtasını daha yukarılara çıkarmak için ekibimle hazırım. Sarı listeye desteklerinizi bekliyorum” dedi

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği eski başkanı Cahit Çetin’in oğlu olan Ahmet Çetin, güçlü  bir liste ile gümbür gümbür geldiklerini açıkladı.

Çetin yaptığı açıklamada  “Güçlü ekip, güçlü temsil, Marka Şehirler” sloganı ile çıktığımız bu yolda Odamızı ve şehirlerimizi en iyi şekilde temsil etmek, ticaret mensuplarının, şehirlerimizin sorunlarının en yakın takipçisi olmak, bu sorunları giderebilmek ve şehirlerimizin etkin tanıtımlarını yaparak hem ticari anlamda zengin, hem de sosyal ve kültürel anlamda değerli kılabilmek adına bu göreve talibiz. Edremit ve Havran, Kazdağlarının eşsiz güzellikleri ile çevrelenmiş, tüm güzellikleri bir arada bulunduran, zeytin ve zeytinyağı ve temiz havası ile ünlü kadim şehirler. Dünyanın en kaliteli zeytinyağlarının üretildiği, mitolojisi, termal kaynakları ve temiz denizi ile ünlü bu şehirleri tanıtmak ve dolayısıyla iş yapan, emek harcayan, ter akıtan yatırım yapan iş insanlarımızın bu zenginlikten daha fazla faydalanmasını sağlamak en büyük amacımız. Bu bağlamda “Zeytin-Turizm-Gastronomi üçgeni mutlak kurulacaktır. Buradan yola çıkarak zeytinimizin ve zeytinyağımızın tanıtılması ve üreticilerimizin markalaşması, markalarımızın Pazar bulması konusuna tam destek vereceğiz. Bu konuda daha önceden yapılmış olan ‘coğrafi işaret’ uygulamasına devam edilecek ve daha yaygın kullanımı için etkin çalışılacaktır. Geçmiş dönem tarafından kurulan ‘Zeytinyağı tadım komisyonu’ aynen devam edecek ve yaptıkları çalışmalar desteklenecektir. Edremit Körfezi Kuzey Ege’nin turizm merkezidir. Özellikle yaz ayları ile sınırlı olan turizm hareketini tüm yıla yayabilmek adına tanıtım desteğinin yanı sıra kültürel ve arkeolojik çalışmalara tam destek olacağız. Tur firmalarının geçiş yeri olan bölgemizi, uğrak yeri yaparak turizm zenginliğini arttıracağız.

Tarıma dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Organize Sanayi bölgesi ve Gıda İhtisas Organize Sanayi bölgesi gibi büyüyen ve ihtiyaçları artan şehrimizin kalkınması için önemli olan projeleri doğa ve çevre şartlarını da gözeterek ilgili sektörler ve sivil toplum örgütlerinin de görüşlerini alarak destekleyeceğiz.   Şirketlerimizin ve işletme sahiplerimizin KOSGEB, TKDK VE IPARD gibi destek kuruluşlarından faydalanabilmeleri için odamız bünyesinde destek masası kuracağız.

Genç girişimcilere ve özellikle kadın girişimcilerimize odamızın imkanlarını sonuna kadar kullandıracağız. Tüm bu faaliyetlerin yanı sıra özellikle gelişen, büyüyen bölgemizde ara eleman ve kalifiye çalışan ihtiyacını karşılamak adına “Edremit Ticaret Odası Meslek Lisesi” yapmak en önemli hedeflerimiz arasındadır.

Meslek Komitelerimizi aktif çalıştıracağız. Komitelerimiz üyelerimiz ile iletişim içerisinde olacak, değerli görüşlerini dikkate alıp sorunları tespit ederek girmek için tüm gücümüzle çalışıp lobi faaliyetleri ile çözüm bulacağız.

Özellikle GMKA ile aktif çalışarak yeni projeler noktasında destek olacağız. ETO Sanat Galerisi, ETO Butik Kongre Merkezi gibi önemli alanları şehrimize kazandıracağız.

Tüm çalışmalarımızda Mülki İdarelerle, Yerel Yönetimlerle, Sivil Toplum Kuruluşları ve Bölgemizdeki diğer Ticaret Odaları ile iyi iletişim içerisinde olacağız ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunacağız.

Ben ve ekibim Edremit için, Havran için çok heyecanlıyız. Genç ve başarılı iş insanları ile tecrübeli ve değerli, Edremit ve bölgemiz için yıllarını harcamış iş adamı arkadaşlarım ile beraber Edremit Ticaret Odası’nı yönetmeye talibiz. Bunu başarabilecek  bilgi, birikim ve tecrübeye sahibiz. Edremit ve Havran ticaretine yeni bir soluk getirmek için, Marka Şehirler için, Güçlü ekip ve güçlü temsil için sarı listeye desteğinizi bekliyoruz” dedi.

Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında GES yapılmasının önü açıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Resmi Gazete’de yayımlanan kararla “Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında” GES yapımının önü açıldı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 05.11.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren kararıyla “Nitelikli Doğal Koruna Alanlarında GES projelerine izin verilmeyeceği” yönündeki önceki ilke kararı kaldırılarak; “Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında” Güneş enerjisi santrali (GES) yapılmasının önü açıldı. 

Karar ile birlikte kurulacak güneş enerjisi santralinin gücü ile ilgili karardaki “MWe’i” ibaresinin “MWm’e” olarak değiştirilmesine karar verildi

Yapılan değişiklikle Doğal Sit Alanlarında Güneş Enerjisi Santralleri (GES) ilke Kararı (A) Bölümü birinci paragrafındaki; “1. Derece Doğal Sit Alanları, Kesin Korunacak Hassas Alanlar ve Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında GES projelerine izin verilmeyeceğine” hükmü, “1. Derece Doğal Sit Alanlarında ve Kesin Korunacak Hassas Alanlarda GES projelerine izin verilmeyeceğine,” şeklinde değiştirildi.

Ayrıca kararda “2. Derece Doğal Sit Alanları, 3. Derece Doğal Sit Alanları ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları ile kurulu gücü 10 MWe’i geçmemek kaydıyla Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında;” hükmünde geçen “MWe’i” ibaresi “MWm’e” olarak değiştirildi.

05.11.2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren karar şöyle;
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 11.10.2022 tarihli ve 120 sayılı ilke Kararı ile 25/01/2017 tarihli ve 29959 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 05/01/2017 tarihli ve 100 saylı Doğal Sit Alanlarinda Güneş Enerjisi Santralleri (GES) İlke Kararının B Bölümünün birinci paragrafı 2. Derece Doğal Sit Alanları, 3. Derece Doğal Sit Alanları ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım  Alanları ile kurulu gücü 10 MWe’i geçmemek kaydıyla Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında” şeklinde değiştirilerek yapılan değişiklikle birlikte anılan hükme “kurulu gücü 10 MWei geçmemek kaydıyla Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında ibaresi eklendi.

“A) 1. Derece Doğal Sit Alanları, Kesin Korunacak Hassas Alanlar ve Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında GES projelerine izin verilmeyeceğine.” hükmünde yer alan “Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında” ibaresinin uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır.

Ayrıca 29/07/2022 tarihli ve 31907 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği kapsamında güç birimi olarak “MWe” yerine “MW” kullanılması nedeniyle iletilen talep ve Kurum görüşleri dikkate alınarak bu yönde bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Açılanan gerekçeler dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda;

Madde 1- 25/01/2017 tarihli ve 29959 Resmi Gazetede yayınlanan 05/01/2017 tarihli ve 100 sayılı Doğal Sit Alanlarında Güneş Enerjisi Santralleri (GES) ilke Kararı (A) Bölümü birinci paragrafinin “1. Derece Doğal Sit Alanlarında ve Kesin Korunacak Hassas Alanlarda GES projelerine izin verilmeyeceğine,” şeklinde düzenlenmesine,

Madde 2– 25/01/2017 tarihli ve 29959 Resmi Gazetede yayımlanan 05/01/2017 tarihli ve 100 sayılı Doğal Sit Alanlarıda Güneş Enerjisi Santralleri (GES) like Kararının “B) 2. Derece Doğal Sit Alanları, 3. Derece Doğal Sit Alanları ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları ile kurulu gücü 10 MWe’i geçmemek kaydıyla Nitelikli Doğal Koruma Alanlarında;” hükmünde geçen “MWe’i” ibaresinin “MWm’e” olarak değiştirilmesine, oy birliği ile karar verildi.”

Kaynak : https://www.evrensel.net/haber/514171/nitelikli-dogal-koruma-alanlarinda-ges-yapilmasinin-onu-acildi

Haber Merkezi: Bülent ÖZGEN

CHP’Lİ AHMET AKIN BÜYÜKŞEHİR‘KİMSENİN EKMEĞİYLE OYNANMAYACAK’

CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ çalışanlarıyla bir araya geldi. Büyükşehir Belediyesi’nde açıklama yapan Akın, “Büyükşehir’de kimsenin ekmeğiyle oynanmayacak. Nokta. Büyükşehir’de adaletli bir yönetimi hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.


CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve BASKİ’yi ziyaret ederek çalışanlarla bir araya geldi. BASKİ’nin Toplu Taşıma Merkezi’ndeki Genel Müdürlük binası ve Büyükşehir Belediyesi’nin Mekik Sokak’taki merkez binasında Büyükşehir personeliyle buluşan Akın, belediye içerisinde aylardır yayılmaya çalışılan işten çıkarma söylentilerinin gerçek dışı olduğunu tek tek ellerini sıktığı personele anlattı. Akın, kimsenin ekmeğiyle oynanmayacağını söyledi. Büyükşehir ziyaretinin ardından bir açıklama yapan Akın şunları kaydetti:
“Büyükşehir Belediyemizi, BASKİ’mizi ziyaret ettik. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda çalışan bütün yol arkadaşlarımı, kardeşlerimi, emekçi kardeşlerimi, taşeron ve diğer şirketlerde çalışan tüm Büyükşehir Belediye ailemizi ziyaret ettik. Değerli kardeşlerim hiçbir şeye inanmasınlar. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde kimsenin ekmeğiyle oynanmayacak. Nokta. Dışarıdan insanlar getirilip, vesaire, böyle bir şey olmayacak. Açık ve net söylüyorum Balıkesir Büyükşehir’de çok güzel bir yönetim, adaletli bir yönetim, hakkın yenmediği, milletimize, çalışanımıza, esnafımıza hakkının iade edildiği bir Balıkesir’i hep birlikte inşa edeceğiz. Hepinize hayırlı Ramazanlar. İnşallah 31 Mart’tan sonra memleketimiz için hayırlı olur.”

Sağanak vurdu geçti

Balıkesir ve ilçelerinde öğlen saatlerinde başlayan sağanak yağmur hayatı olumsuz etkiliyor.

Edremit Körfezi’nde aniden bastıran yağmur dolayısıyla vatandaşlar korunmak için işyerlerinin saçaklarının altına sığındı.

Kentlerin bazı bölgelerinde sağanak yağmur dolayısıyla su birikintileri oluştu. Şu ana kadar her hangi bir olumsuzluk olmadığı öğrenildi.

Bandırma ilçesinde de aniden bastıran yağmurla birlikte kmısa süreli dolu yağışı dolayısıyla dışarıda olan vatandaşlar ve öğrenciler zor anlar yaşadı.

CHP’Lİ AHMET AKIN:‘2019’DA MANSUR YAVAŞ’A YAPILANLAR BANA DA YAPILIYOR’

CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın, vatandaşın parası kullanılarak kendisine saldırıldığına dikkat çekerek, “Evlatlarıma saldırmaya kalktılar. Şimdi aileme dil uzatıyorlar. 2019’da Mansur Yavaş’a yapılanlar neyse bana da yapılıyor. Ahmet Akın’ı kopyalayanlar, şu anda oturmuşlar sandıklar üzerinden alavere dalavere düşünüyorlar. Biz sandıkları koruyoruz. Sizler de gönüllü olun, sandıklara sahip çıkın” dedi.

CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ahmet Akın, Altıeylül’de yaptığı ziyaretlerde hemşerileriyle buluştu. CHP’li Akın, ziyaretlerine Gündoğan Mahallesi’nde kurulan Pazar Pazarı ile başladı. Pazarın girişinde kendisini bekleyen kalabalık bir hemşeri grubuna seslenen Akın, “Balıkesir’de su faturaları, su fiyatları bölgenin en ucuzu olacak. En büyük kalkınmayı topraktan başlatacağız. Pazarcı esnafı, şoför esnafı, lokantacılarımız, esnaflarımız her zaman daha çok kazanacak. Esnaf olmadan eşraf olmaz. Bu memleketin imkanlarını, bu memlekete yakışır biçimde esnafımıza, evlatlarımıza, annelerimize, babalarımıza arz edeceğim. Hep birlik içinde olacağı, ayrımcılık diye bir şey olmayacak” ifadelerini kullandı.

‘ADALETLİ BİR BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIM’
Pamukçu ve Selimiye mahallerinde geniş katılımla gerçekleştirdiği halk buluşmalarının ardından Dinkçiler Mahallesi sakinleriyle iftarda buluşan CHP’li Akın, “1 Nisan’dan itibaren Balıkesir Büyükşehir’de ötekileştirme yok, ayrımcılık yok, particilik yok, harbicilik var. O yüzden 31 Mart’ta AK Parti’ye, MHP’ye, İYİ Parti’ye, Saadet Partsi’ne, DEVA Partisi’ne, Gelecek Partisi’ne oy veren hemşerilerimin tamamının oyuna talibim. Balıkesir’in 10 yıl milletvekilliğini yaptım, o süreçte kimseyi ayırmadım. Hiç kimseye hangi partidensin diye sormadım, sana nasıl yardımcı olabilirim diye sordum. Hep şunu söylüyorum. Adaletli bir belediye başkanı olacağım, adaletli” ifadelerini kullandı. Dinkçiler Mahallesi’nde Göçmen Konutları’nında ziyaret eden Akın, burada hemşerileriyle bir araya geldi.

‘BAKANLAR BEŞ YILDIR NEREDEYDİ?’
CHP’li Ahmet Akın, Yakupköy’de gerçekleştirilen halk buluşmasında sevgi gösterileriyle karşılandı. Yakupköy’ün bağrına bastığı Akın, memlekete yeteri kadar hizmet yapmayanların, sözlerini yerine getirmeyenlerin şimdi Balıkesir’e üçer üçer bakan getirdiklerine dikkat çekerek, “Getirsinler. Bizler devletçiyiz, devletin kurumları kutsaldır. Kurumlar ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet var olacaktır. Devleti yönetenler değişebilir. Devlet makamında olanlar da o kutsallığa uygun şekilde tarafsız hareket etmelidir. Şimdi ben buradan soruyorum. Madem Balıkesir’e bu kadar önem veriyordunuz, 22 yıldır turizmin, tarımın, hayvancılığın memleketine niye bir bakan vermediniz? Bakanlar beş yıldır bakıyordu şimdi de bakmaya gelmişler. Beş yıldır neredeydiler? Hizmet yapmak için vatandaşın içinde olmak lazım ve verdiğin sözü tutmak lazım. Bizde yalan yok, plan var. Talan yok hizmet var. İsraf yok çalışmak var” ifadelerini kullandı.

‘KİMSENİN EKMEĞİYLE OYNAMAM’
CHP’li Akın, “Balıkesir’in beş yılını geçirip hakkını vererek hizmet yapamayan kardeşimize saygıyla sevgiyle diyeceğiz ki, ‘Kardeşim, bu iş sana bir gömlek büyük geldi. Bu yüzden haydi sana güle güle.’ Benim başka işim yok. Benim işim de gücüm de Balıkesir. Bu memlekete güveniyorum. Milletvekili adayı da olmadım. Bu memleketin evladıyım. Kendimi önce Allah’a sonra Balıkesirlilere emanet ediyorum” dedi. Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına yapılan baskılara değinen CHP’li Ahmet Akın, “Belediyede personel olan, taşeron olan, kadrolu olan ve yeni işe alınan evlatlarınız vardır. Kimsenin ekmeğiyle oynamaya niyetim yok. Benim derdim memleketimin, çalışan kardeşlerimin bereketini artırmak, ekmeğini büyütmek. Belediyede çalışan kardeşlerime çok baskı yapıyorlar, hepsini biliyor. Bir hafta daha sabretsinler, hep birlikte çalışacağız” diye konuştu.

‘TARIMSAL SULAMA 5 YIL ÜCRETSİZ’
Tarımsal sulamanın tamamen ücretsiz olacağına ilişkin vaadiyle birlikte tüm vaatlerinin kopyalandığına dikkat çeken CHP’li Ahmet Akın, “Güzel olanın, iy olanın kopyalanması iyidir. Aylar önce dedim ki, ‘Tarımsal sulama ücretsiz olacak.’ Rahmetli Bülent Ecevit’im sözünü hatırlattım, ‘Toprak işleyenindir, su kullananın’ dedim. Ben sizden herhangi bir başvuru, herhangi bir form doldurmanızı istemiyorum. 1 Nisan’dan itibaren 1 yıl değil, 5 yıl boyunca tarımsal sulama ücretsiz olacak” dedi.

‘AİLEME BİLE DİL UZATTILAR’
CHP’li Akın, vatandaşın parası kullanılarak kendisine saldırıldığının altını çizerek şunları söyledi:
“Evlatlarıma bile saldırmaya kalktılar. Benim iki evladım var. Birisi Dilara birisi de Erdal. Eşim de Arbil. Biz bu memleketin evlatlarıyız. Bu memlekette doğduk, bu memlekette büyüdük. Şimdi maalesef aileme bile dil uzatıyorlar. Bu da günah. O da yetmedi, aynı 2019’da Mansur Yavaş’a yapılanlar neyse bana da yapılıyor. Her yerde söyledim, sanıyorum yanlış anladılar. Ben milliyetçiyim, benim kim olduğumu herkes biliyor. Cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm, Demokratım, herkes biliyor. Herkese yakın derken çiftçiye, üreticiye, esnafa, işsize… Onlara yakınım. Arsıza, hırsıza, namussuza yakın değilim. Milletim parasını, babalarının parasından daha rahat harcayıp hesap vermeyenlere yakın değilim.”

‘SANDIKTA OYUN DÜŞÜNÜYORLAR’
Balıkesirli hemşerilerine “Sandıklara sahip çıkalım” çağrısı yapan Akın, “Hep birlikte olalım, beraber olalım. Çünkü, Ahmet Akın’ı kopyalayanlar, vaatlerimi kopyalayanlar şu anda oturmuşlar ne yaparız da ne ederiz de sandıklar üzerinden alavere dalavere yaparız diye düşünüyorlar. Biz sandıkları koruyoruz. Sizler de gönüllü olun, sandıklara sahip çıkın. AK Partili kardeşlerim, MHP’li kardeşlerim sizlere de minnettarım. Allah sizden de razı olsun. Beraber, Kuvayi Milliye ruhuyla Kuvayi Milliye ittifakını başarıya ulaştırmaya çok az kaldı hemşerim” ifadelerini kullandı.

Depremde Hayat Kurtaran Cep Telefonu Uygulaması

Deprem, dünyanın birçok yerinde sıkça yaşanan ve yıkıcı sonuçlar doğuran doğal afetlerden biridir. Deprem anında enkaz altında kalmak ise hayatta kalma şansını oldukça zorlaştıran bir durumdur.

Deprem anında enkaz altında kalmak, kurtarma ekiplerinin sizi bulma ve kurtarma sürecini oldukça zorlaştırır. Bu nedenle, deprem anında hayatta kalmak için önlem almak ve kendinizi korumak son derece önemlidir. Cep telefonu mobil uygulamaları, bu tür acil durumlarda hayat kurtarıcı olabilir. Acil durum bildirimleri, kurtarma ekiplerine konumunuzu bildirme, acil numaralara hızlı erişim gibi özellikler sunan mobil uygulamalar, deprem anında hayatta kalma şansını artırabilir.

Sosyal sorumluluk projesi olarak geliştirilen bu uygulamada başlıca özellikler

  • Reklam barındırmaz.
  • Telefonunuz için kamera, mikrofon gibi hiçbir izne ihtiyaç duymaz.
  • Sade ve kullanışlı bir ara yüze sahiptir.
  • İnternet veya şebeke olmadan çalışır. Bu özelliği sayesinde asansörde kalma veya benzeri durumlarda da kullanılabilir.
  • Uygulamayı kapatmadığınız sürece arka planda çalmaya devam eder.
  • Düdüğü başlattıktan sonra telefon ekranını da kapatabilirsiniz, böylece şarjınızı korursunuz..
  • Düdük dışında kedi sesi, siren sesi gibi ihtiyacınız olabilecek diğer sesleri çalabilirsiniz.

Uygulamayı Android cihazlar için Google Play Store’dan indirmek için tıklayın!

Uygulamayı Apple App Store (iPhone) indirmek için tıklayın! 

İndirdikten sonra yukarıdaki ilk ekranda gördüğünüz gibi kırmızı tek bir buton gelecektir. Hemen altında da çalacak sesin adı bulunmaktadır. Varsayılan olarak en üstteki “Düdük sesi” seçili fakat üstüne tıklayarak diğer seslerden birini seçebilirsiniz. Sesi seçtikten sonra butona bastığınızda ikinci ekrandaki gibi gri hale gelecek ve ses aralıksız olarak çalmaya başlayacaktır. Tekrar aynı butona basarak durdurabilir veya uygulamayı kapatabilirsiniz.

Kaynak : https://www.saglik.org.tr/post/depremde-hayat-kurtaran-cep-telefonu-uygulamasi?gad_source=1&gclid=Cj0KCQjw-_mvBhDwARIsAA-Q0Q7racmGDdNNUKy6-hMQo70SGS2AXtXEbl1x6HASCbG4bIlh5JMKdikaAmVhEALw_wcB

Haber Merkezi : Bülent ÖZGEN

İlk nükleer enerji zirvesi toplandı, sivil toplum tepkili

Dünya liderleri, nükleer enerjinin rolünü konuşmak üzere bugüne kadar nükleer enerji konusuna odaklanan en üst düzey toplantı olan Nükleer Enerji Zirvesi’nde bir araya geldi. Sivil toplum ise tüm çabaların rüzgârı ve güneşi merkeze alan yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir enerji sistemine harcanması gerektiğini vurguladı.

İlk nükleer enerji zirvesi toplandı, sivil toplum tepkili

Brüksel’deki Expo Center’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ve Belçika hükümetinin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 1. Nükleer Enerji Zirvesi, Aralık 2023’te Dubai’de düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP28) küçük bir grup ülke tarafından açıklanan 2050 yılına kadar küresel nükleer kapasitenin üç katına çıkarılması hedefini desteklemek üzere kamu finansmanını çekmek amacıyla siyasi ve nükleer endüstri liderlerini bir araya getirdi.

Zirvenin açılışında konuşan Belçika Başbakanı Alexander De Croo, nükleer enerjinin net sıfır hedefini 2050 yılına kadar yakalamada önemli bir rol oynayacağını söyledi.

Zirveye Türkiye’yi temsilen katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Akkuyu Nükleer Güç Santralinin tamamen faaliyete geçtiğinde Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacağını, küçük modüler reaktörlerin yanı sıra ilave konvansiyonel tesisler de inşa ederek bu seviyenin yükseltilmesinin amaçlandığını aktardı.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic ve Slovenya Başbakanı Robert Golob, nükleer enerjinin ülkelerinin geleceğinde önemli yer tutacağını belirtti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kömür ve gazı geride bırakarak, nükleer ve yenilenebilir enerjilere yönelmek istediklerini belirtti.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol ise, dünyada nükleer enerjinin güçlü bir geri dönüşe imza attığını bildirerek, bu kapsamda hükümetlerin rol alması gerektiğini söyledi.

Sivil toplum tepkili

Sivil toplum örgütleri temsilcileri de nükleerin kaza risk, atık sorunu ve yüksek maliyetine vurgu yaparak yenilenebilir enerji ve depolama teknolojilerini merkeze alan bir enerji dönüşümü talep ediyor. Sivil toplum temsilcilerinin zirveye dair görüşleri şöyle:

İklim İçin 350 Derneği Koordinatörü Efe Baysal: “Nükleer enerji santrallerinin felaketle sonuçlanabilecek kaza risklerini göz ardı etsek bile milyarlarca dolarlık kamu sübvansiyonları olmadan bir nükleer santralin ayakta kalmasının mümkün olmadığını hatırlamamız gerekiyor. Nükleer lobisi de imajını düzeltmek için uzun zamandır nükleer enerjinin düşük emisyonlu ve ‘iklim dostu’ olduğunu iddia ediyor.

İklim kriziyle gerçek anlamda mücadelede kamu kaynaklarını sömüren, kurulumunda yüksek emisyon gerektiren, atıklarının ciddi tehlike barındırdığı, merkezi bir enerji sisteminin çözüm olarak sunulmasını doğru bulmuyoruz. Bunun yerine güneşi, rüzgârı, depolama teknolojilerini ve şebeke esnekliğini önceleyen, adem-i merkeziyetçi adil bir enerji dönüşümünü talep ediyoruz.”

Ekosfer Derneği Kampanyalar Direktörü Özgür Gürbüz: “Türkiye’nin kaza riski, atık sorunu ve yüksek maliyetine rağmen neden nükleer enerjiye yatırım yaptığını ve yapmak istediğini bilmiyoruz. Herkesin elektrik faturalarından şikayetçi olduğu bir dönemde, rüzgâr ve güneş gibi kaynaklara kıyasla ortalama dört kat daha fazla maliyetle aynı elektriği üreten nükleer santral projelerinin bir an önce sonlandırılması gerek. Herhangi bir kaza ve sızıntı olmasa bile nükleer enerji maliyet nedeniyle bir seçenek olmaktan çıktı. Bugün kilovatsaati 2-3 dolar sente güneşten ürettiğiniz elektriği, nükleerden en düşük 12 sentlere üretebiliyorsunuz.

Batarya maliyeti eklense bile dışa bağımlı nükleer enerji 2-3 kat pahalıya elektrik üretiyor. Bu yüzden küresel elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı son 25 yılda yüzde 17’lerden yüzde 9’lara geriledi. Türkiye’nin nükleer santrallara değil, enerji verimliliğiyle desteklenmiş yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapması gerekir.”

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç: “Nükleer endüstrisi, yakın dönemde iklim değişikliğiyle mücadelede güvenilir ve düşük maliyetli alternatif bir araç olarak küçük nükleer reaktörleri (Small Modular Reactors – SMRs) önceliklendiriyor. Fakat SMR’ler iklim hedefleriyle uyumlu bir enerji dönüşümünü sağlamada rüzgâr ve güneş gibi düşük maliyetli ve hâlihazırda ticari olarak kendini kanıtlamış yenilenebilir kaynakların gerisinde kalıyor.

Geleneksel reaktörlere kıyasla, 30 kat uzun ömürlü ve 35 kat da daha fazla düşük-orta düzey radyoaktif atık üretiyor; uzun inşaat süreleri ve yüksek maliyetleri nedeniyle faaliyete geçmeden kapanıyor ve ticarileşemiyor. 2035 yılına kadar Türkiye’de toplam kurulu nükleer kapasitesinin 4,8 GW’tan 7,2 GW’a yükseltilmesinin hedefleniyor. Öte yandan gerek kamu gerek özel sektör tarafından, SMR kurulumunu destekleyen açıklamalar yapılıyor. Fakat en güncel bilimsel araştırmalar SMR projelerinin iklim krizi karşısında güvenilir ve düşük maliyetli bir çözüm olmadığını ortaya koyuyor.”

Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz: “Nükleer enerjinin geri dönüşünü endişeyle izliyoruz. İklim değişikliğini durdurmak için fosil yakıtların kullanımını sıfırlamamız gerekiyor ve bunun en ucuz, en hızlı ve tek uygulanabilir yolu güneş ve rüzgâr olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları. Rüzgâr ve güneş enerjisinin hızla yaygınlaştırılması halihazırda önemli emisyon azaltımını sağlayıp enerji faturalarını düşürürken, nükleer sektörü dikkati dağıtarak iklim eylemini raydan çıkarmaya çalışıyor. Politika yapıcıları, tüm çabalarını tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir enerji sistemini kurmaya çağırıyoruz.’’

İstanbul Politikalar Merkezi İklim Çalışmaları Koordinatörü Ümit Şahin: “Nükleer enerjiyi iklim krizine karşı çözüm olarak sunma çabaları yeni değil. Çernobil’den ve Fukuşima’dan sonra çöküşe geçen nükleer endüstri belini doğrultmak için yıllardır iklim krizini kullanmaya çalışıyor. Ancak aşırı yüksek maliyetleri ve uzun yapım süreleriyle nükleer santrallerin, emisyonların hızla düşürülmesi gereken acil iklim krizine çözüm olma kapasitesi yok.

Örneğin İngiltere son 7 yıl önce kapanan nükleer santrallerinin yerine koymak için bir yeni nükleer santral yapımına başlandı (Hinkley Point C), ama yapım süresi sürekli uzayan santralin bir 7 sene daha tamamlanması beklenmiyor ve maliyeti katlanarak artıyor. Üstelik kaza riski ve radyoaktif atık sorunu da cabası. Ancak Rusya, Fransa gibi birkaç ülke nükleer gündemini iklim çözümlerinin önünde engel oluşturacak şekilde dayatıyorlar. Türkiye’nin de nükleer hevesinin giderek artması, en ucuz ve en temiz enerji kaynakları olan güneş ve rüzgârın önüne kesecek hale geldi.”

Kaynak :https://temizenerji.org/2024/03/22/ilk-nukleer-enerji-zirvesi-toplandi-sivil-toplum-tepkili/Didem Taşbaşı

Haber Merkezi: Bülent ÖZGEN

Sarıkız Mahalle Muhtarlığı, yeni yerinde

Edremit’in Sarıkız Mahallesi’nde hizmet veren muhtarlık, daha modern ve kullanışlı bir hizmet binasına kavuşarak yeni yerinde hizmete açıldı. Açılış törenine, bölgedeki önemli siyasi ve toplumsal figürlerin yanı sıra mahalle sakinleri de yoğun ilgi gösterdi.

Edremit Belediyesi tarafından yeniden muhtarlık hizmet binası olarak tahsis edilen Sarıkız Mahallesi Muhtarlığı düzenlenen törenle hizmete açıldı. Mahallesinde ki başarılı hizmetleri ile göz dolduran Sarıkız Mahallesi Muhtarı Erhan Demirel’in çabaları yeniden halkın hizmetine kazandırılan muhtarlık hizmet binası açılışına vatandaşlar da yoğun ilgi gösterdi. 

Açılış törenine katılanlar arasında, Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Semra Dinçer, Edremit Belediye Başkan Vekili Metin Aktaş, CHP’nin Edremit Belediye Başkan Adayı Mehmet Ertaş, AK Parti Edremit Belediye Başkan Adayı Muhammed Vurmaz, Deva Partisi Edremit Belediye Başkan Adayı Tevfik Çelik, Sarıkız Mahalle Muhtarı Erhan Demirel ve birçok siyasi parti temsilcisi, sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve mahalle sakinleri yer aldı.

Sarıkız Mahalle Muhtarı Erhan Demirel, yeni hizmet binasının açılışı dolayısıyla duyduğu memnuniyeti dile getirerek, mahalle sakinlerine daha iyi hizmet verebilmek adına ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ifade etti. Demirel, açılış törenine katılan herkese teşekkür ederek, mahalle muhtarlığının halkın hizmetinde olduğunu vurguladı.

Açılış töreni, samimi ve coşkulu bir atmosferde sona ererken, katılımcılar yeni hizmet binasının Sarıkız Mahallesi’ne hayırlı olması temennisinde bulundular.

22 Mart Su Günü: Dünya Su Günü Neden Kutlanır?

22 Mart 1993 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen karara göre 22 Mart Dünya Su Günü olarak ilan edilmiştir. Burada asıl amaç dünya ülkelerinde gittikçe büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmektir. Bu isme bir gün adayan Birleşmiş Milletler üyeleri içilebilir durumda olan su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması ile ilgili somut adımlar atmayı hedeflemektedir.

Dünya Su Günü için her yıl bir tema üzerinden hareket edilir. Örneğin: 2024 yılının Dünya Su Günü teması ‘Barış için Sudan Yararlanma’ olarak belirlendi. Dünya Su Günü kampanyasına kısaca ‘Barış için Su’ adı veriliyor.

Dünya Su Günü’nün Anlamı

Yapılan araştırmalara göre dünya nüfusunun ortalama 1,6 milyarlık kısmı güvenli ve temiz su kaynaklarına erişimde sorun yaşıyor. Yaklaşık 4 milyar insan ise yılda en az 1 ay boyunca ciddi su kıtlığı çekiyor. Bu durumu çözüme kavuşturmak ve suyun önemine vurgu yapmak için her yıl 22 Mart tarihinde Dünya Su Günü olarak kutlanır.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çerçevesinde 2030 yılına kadar herkes için su çağrısı yapılacaktır. Elde edilen veriler dünya yüzeyinde su kıtlığının giderek arttığını ve 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlasının su sıkıntısının fazla olduğu bölgelerde yaşayacağını gösterir.

Dünya Su Günü, her yıl 22 Mart’ta kutlanan özel bir gündür. Dünya su günü, suyun önemini vurgulamak ve dünya çapında su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir yönetimi konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından 1993 yılında ilan edilmiştir. Dünya Su Günü, temiz suya erişimin temel bir insan hakkı olduğunu hatırlatır ve hükümetleri, organizasyonları ve bireyleri su kaynaklarının korunması, temizlenmesi ve daha adil bir şekilde dağıtılması konularında harekete geçmeye teşvik eder.

Su kaynaklarının korunması ve temizlenmesi, suyun sadece doğal bir kaynak olmasının ötesinde, sağlık, hijyen, tarım, ekonomi ve ekosistemler için hayati önem taşıdığının anlaşılmasını gerektirir. Dünya Su Günü’nde, suyun temizlenmesi ve arıtılması gibi konular da dahil olmak üzere, suyun sürdürülebilir kullanımı ve yönetimiyle ilgili çeşitli etkinlikler, kampanyalar ve eğitim programları düzenlenir. Dünya su günü, aynı zamanda bireyleri su tasarrufu yapmaya ve su kaynaklarını koruma konusunda daha bilinçli olmaya teşvik eder.

Su arıtma teknolojileri, Dünya Su Günü’nde sıklıkla tartışılan konulardan biridir. Bu teknolojiler, kirli suyun temizlenerek içme suyu kalitesine ulaştırılması, endüstriyel atık suların arıtılması ve yeniden kullanılabilir hale getirilmesi, yağmur suyunun toplanması ve depolanması gibi süreçleri kapsar. Bu teknikler, suyun verimli kullanımını ve kirliliğin önlenmesini sağlayarak su kaynaklarının korunmasına katkıda bulunur. Dünya Su Günü, bu tür teknolojilerin ve metotların önemini vurgulayarak, suyun gelecek nesiller için korunması ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi gerektiğinin altını çizer.

Dünya Su Günü Çalışmaları

1993 yılından itibaren her yıl katılımı giderek artan Su Günü için halk destek sağlamak adına o gün boyunca muslukları açmama konusunda teşvik edildi. Sosyal medyada da büyük yankı uyandıran bu gün ile ilgili sürekli çalışmalar yapılmakta ve bunlar çeşitli ödüllerle ödüllendirilir. Birleşmiş Milletler Su Günü etkinlikleri ile ilgili konu belirleme ve verilecek mesajları seçme konusunda sorumluluk altındadır.

Çağımızın su sorunlarına dikkat çekmek adına bazı sivil toplum kuruluşları içilebilir su kaynaklarını ve su yaşamını destekleyen faaliyetler yürütür. Örneğin, 3 yılda bir Dünya Su Konseyi, düzenlediği Dünya Su Forumu ile çok sayıda kullanıcıya ulaşır. Burada gündeme alınan konular arasında ‘aile içinde suya ulaşmada cinsiyetin yeri’ ya da ‘temiz içme suyuna ulaşma şansı olmayan 1 milyar insan’ gibi başlıklar yer alır.

22 Mart Su Günü’ne Özel Neler Yapılabilir?

Su tasarrufu günü ve sonrasında herkesin alabileceği çeşitli önlemler vardır. Bunlardan birkaçı şöyledir:

   *Duş ve lavabo kullanımı sırasında gerekmediğinde musluğu kapatın.

   *Buharlaşma daha az olduğundan bitkileri sulamak için sabah saatlerini tercih edin.

   *Meyve ve sebzeleri yıkarken akan su yerine bir kap içerisinde hazırlanan sirkeli su kullanın.

 *Bahçede fıskiye ya da hortum yerine damla sulama sistemine yer verin.

 * Sızıntı yapan musluklar varsa tamir edin, muslukların bakımını düzenli olarak yaptırın ve su tasarrufu modelleri ile ilgili bilgi edinin.

 * İmkanınız varsa yağmur suyu hasadı yapın. Buradan elde edilen su; araba yıkama, bahçıvanlık ve benzer işlerde kullanılabilir.

2024 Yılı Dünya Su Günü Teması

Dünya Su Günü çalışmaları her yıl farklı bir tema etrafında 2024 yılı için Dünya Su Günü teması ‘Barış için Sudan Yararlanma’ olarak belirlendi. Dünya Su Günü kampanyasına kısaca ‘Barış için Su’ adı veriliyor.

2024 Dünya Su Günü Teması “Barış için sudan faydalanmak” temasıyla başlıyor ve bu, suyun küresel barış, istikrar ve refah üzerindeki kritik rolüne dikkat çekiyor. Tema, suyun kıtlığı, kirliliği ve eşit olmayan erişimi gibi sorunların toplumlar ve ülkeler arasındaki gerilimleri artırabileceğini vurguluyor. Bu bağlamda, ulusal sınırları aşan su kaynaklarına bağımlı olan dünya genelindeki 3 milyardan fazla insanın durumu ve sadece 24 ülkenin paylaşılan su kaynakları için iş birliği anlaşmalarına sahip olması, su yönetimi ve iş birliğinin önemini gözler önüne seriyor.

İklim değişikliğinin etkileri artarken ve dünya nüfusu büyürken, su kaynaklarımızı koruma ve muhafaza etme ihtiyacı daha da önem kazanıyor. ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ kampanyası, suyun sadece bir kaynak değil, aynı zamanda istikrar ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen bir araç olduğunu vurgulayarak, insan hakları ve ihtiyaçlarını dengeleyerek suyu bu yönde bir güç haline getirmek için toplumların ve ulusların birlikte çalışması gerektiğini belirtiyor.

Dünya Su Günü, su ve sanitasyon krizlerine dikkat çekmek ve bu konuda global harekete geçilmesini teşvik etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Su Birimi (UN-Water) tarafından koordine edilen bir BM etkinliğidir. Bu yılki kampanya, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) gibi önemli kuruluşlar tarafından yönetiliyor.

Bu kampanya, suyun barışçıl kullanımını ve yönetimini teşvik ederek, uluslararası iş birliğini güçlendirmeyi ve su kaynaklarının korunması, arıtılması ve adil dağıtımı konularında farkındalık yaratmayı hedefliyor. ‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ temasıyla, su kaynaklarının adil ve sürdürülebilir yönetiminin, küresel barış ve güvenliğe katkıda bulunabileceğine dair güçlü bir mesaj veriliyor. Bu, su kaynakları üzerindeki çatışmaları önlemek ve çözmek için uluslararası diyalog ve iş birliğinin önemini vurgulayan bir adım olarak görülebilir.

 “Barış için sudan faydalanmak”ne demek ?

Su, barış ve refahın anahtarıdır. Bu hayati kaynağı korumak ve adil bir şekilde paylaşmak, gelecek nesiller için sürdürülebilir bir dünya inşa etmek için kritik önem taşımaktadır.

Suyun barış yaratma veya çatışmaya yol açma potansiyeli vardır. Su kıtlığı veya kirliliği, insanlar erişim için mücadele ettiğinde gerginlikleri ve huzursuzluğu tetikleyebilir. Bu nedenle, su kaynaklarının ortak yönetimi ve adil paylaşımı barışı ve istikrarı teşvik etmek için kritik önem taşımaktadır.

Refah ve barış suya bağlıdır. İklim değişikliği, kitlesel göç ve siyasi huzursuzluk gibi küresel zorluklarla mücadele ederken su, ülkelerin planlarının merkezine yerleştirilmelidir. Su işbirliği, bu zorlukların üstesinden gelmek ve daha adil ve müreffeh bir dünya inşa etmek için hayati önem taşımaktadır.

Su bizi krizden çıkarabilir. Uluslararası Birleşmiş Milletler sözleşmelerinden yerel düzeydeki eylemlere kadar, suyun adil ve sürdürülebilir kullanımı etrafında birleşerek topluluklar ve ülkeler arasındaki uyumu teşvik edebiliriz. Su iş birliği, çatışmaları çözmek, kalkınmayı teşvik etmek ve barışçıl bir gelecek inşa etmek için güçlü bir araç olabilir.

‘Barış İçin Sudan Faydalanmak’ temasıyla, su kaynaklarının adil ve sürdürülebilir yönetiminin, küresel barış ve güvenliğe katkıda bulunabileceğine dair güçlü bir mesaj veriliyor.

2024 Dünya Su Günü’nde

   * Suyun değerini ve onu korumamız gereken acil ihtiyacı hatırlayalım.

   * Su kıtlığı ve kirliliği gibi küresel su sorunlarına çözüm bulmak için birlikte çalışalım.

    *Suyun adil ve sürdürülebilir kullanımı yoluyla barış ve refahı teşvik edelim.

Birlikte çalışarak, herkes için daha iyi bir gelecek inşa etmek için suyun gücünden yararlanabiliriz.

Kaynak : https://www.ethicwater.com.tr/2024/02/15/2024-dunya-su-gunu-temasi-baris-icin-sudan-faydalanmak/-https://www.ethicwater.com.tr/2024/02/15/2024-dunya-su-gunu-temasi-baris-icin-sudan-faydalanmak/

HABER MERKEZİ: BÜLENT ÖZGEN

Kazdağları eteklerinde fidanlar toprakla buluşturuldu

Balıkesir’in Edremit ilçesinde Dünya Ormancılık Günü etkinlikleri kapsamında Kazdağları eteklerine fidan dikimi yapıldı.

Dünya Ormancılık Günü dolayısıyla Kazdağları eteklerinde Talimalanı mevkisinde “Geleceğimiz, nefesimiz, yeşil vatanımız için” sloganı ile 150 kızılçam fidanı toprakla buluşturuldu.

Kaymakam Ahmet Odabaş ile ilçedeki çeşitli okullardan öğrencilerin ve daire müdürlerinin katıldığı etkinlikte konuşan Edremit Orman iletme Müdür Yardımcısı Ulaş Ahatoğlu, fidanların dikiminin nasıl yapılacağı hakkında bilgi verdi.

Ahatoğlu, dikilen her bir fidanın 10 kişinin oksijen ihtiyacını karşıladığını söyledi.

Etkinliğe katılan öğrencilerden Busa Ceren Uygun, “İlk defa bir toprağa dokunmak, havaya, doğamıza bir katkı sağlamak bu benim için çok heyecan verici bir şeydi. Kaymakamımızla, ilçe millieğitim müdürümüzle birlikte yapmak bizim için daha hoş bir şeydi. Bu çok iyi hissettirdi. Hani sınav senemizde böyle olması daha güzeldi.” dedi

Ceren Çimen ise, “Bugün Kazdağları’na ağaç dikmeye geldik.Tam böyle şey gibi hissettirdi bence; hani böyle köy, havası, huzur mis gibi kokuyor ağaçlar, bahar geldi.” diye konuştu.

ben çok güzeldi Azra Mutlu da “Güzel bir duyguydu. Kazdağları zaten bildiğimiz gibi çok güzel atmosfer olarak da, oksijen olarak da zengin bir yerde yaşıyoruz. Bu yüzden buna katkıda bulunmaktan memnuniyet duydum. Çok güzel bir his geleceğe aktarılması adına hem de gelecek nesillere birlikte bir katkımız olmasına çok çok mutlu oldum.” İfadelerini kullandı.

KOMİLİ Zeytinyağları çalışanları geleneksel iftar yemeğinde buluştu

BUNGE – KOMİLİ Zeytinyağları Ayvalık çalışanlarının geleneksel iftar yemeği bu sene Edremit’te gerçekleştirildi.

Her yıl farklı bir kentte organize edilen ve geleneksel hale getirilen iftar yemeği, BUNGE – KOMİLİ Zeytinyağlar çalışanlarının katılımıyla körfezin en iyi lokantalarından Edremit Lokanta Bahar’da yapıldı.

BUNGE – KOMİLİ Zeytinyağları Ayvalık Operasyon Müdürü Mehmet Cavlı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen iftar programında işletme sahibi şef Ekrem Yanbolluoğlu ve ekibinin hazırladığı muhteşem lezzetler, özel sunumla servis edildi.
İftara katılanlar, birlik ve beraberlik içinde Ramazan sohbetleri gerçekleştirdi.
Dayanışma içinde gerçekleştirilen gece iftara katılanların hatıra fotoğrafı çektirmesi ile sonlandırıldı.
Mehmet Cavlı: “Firma olarak her yıl çalışanlarımızla birlikte iftar yapıyoruz. Bunu düzenli yaparak geleneksel hale getirdik. Her yıl farklı bir mekanda iftar yapmaya özen gösteriyoruz. Bu seneki iftar durağımız Edremit Körfezinin meşhur işletmelerinden birisi olan Lokanta Bahar’ı tercih ettik.” dedi.
Cavlı, şef Ekrem Yanbolluoğlu ve ekibine ilgi ve alakalarından dolayı teşekkür etti.

REKLAM YURT LOJİSTİK Gazete