Perşembe, Nisan 18, 2024
Semercioglu Zeytincilik
Ana Sayfa Blog

Ahmet Çetin:“Bizimle; üyelerimiz ve Edremit kazanacak”

Ticari yaşamındaki başarılı çalışmaları ile dikkat çeken, saygın ve dürüst kişiliği ile tanınan iş insanı Ahmet Çetin’in  Edremit Ticaret Odası (ETO) başkanlığına adaylığını açıklaması kamuoyunda sevinçle karşılandı.  Edremit’in geleceğine yön verecek güzel bir ekip oluşturduklarını söyleyen Ahmet Çetin, 7 Ekim’de yapılacak seçimlerde sarı liste ile yarışacaklarını ifade etti.

Ziraat Fakültesi’ni bitirip iş hayatına atılan bugüne değin onlarca insana iş imkanı sunan, gerek sosyal yönden, gerekse iş hayatındaki başarıları ve efendi kişiliği ile tanınan ve sevilen iş insanı Çetin, “Edremit ekonomisini daha yukarılara çıkarmak için elimizi taşın altına koyuyoruz. 7 Ekim’de yapılacak seçimde Edremit Ticaret Odası’nın çıtasını daha yukarılara çıkarmak için ekibimle hazırım. Sarı listeye desteklerinizi bekliyorum” dedi

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği eski başkanı Cahit Çetin’in oğlu olan Ahmet Çetin, güçlü  bir liste ile gümbür gümbür geldiklerini açıkladı.

Ticari yaşamındaki başarılı çalışmaları ile dikkat çeken, saygın ve dürüst kişiliği ile tanınan iş insanı Ahmet Çetin’in  Edremit Ticaret Odası (ETO) başkanlığına adaylığını açıklaması kamuoyunda sevinçle karşılandı.  Edremit’in geleceğine yön verecek güzel bir ekip oluşturduklarını söyleyen Ahmet Çetin, 7 Ekim’de yapılacak seçimlerde sarı liste ile yarışacaklarını ifade etti.

Ziraat Fakültesi’ni bitirip iş hayatına atılan bugüne değin onlarca insana iş imkanı sunan, gerek sosyal yönden, gerekse iş hayatındaki başarıları ve efendi kişiliği ile tanınan ve sevilen iş insanı Çetin, “Edremit ekonomisini daha yukarılara çıkarmak için elimizi taşın altına koyuyoruz. 7 Ekim’de yapılacak seçimde Edremit Ticaret Odası’nın çıtasını daha yukarılara çıkarmak için ekibimle hazırım. Sarı listeye desteklerinizi bekliyorum” dedi

Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği eski başkanı Cahit Çetin’in oğlu olan Ahmet Çetin, güçlü  bir liste ile gümbür gümbür geldiklerini açıkladı.

Çetin yaptığı açıklamada  “Güçlü ekip, güçlü temsil, Marka Şehirler” sloganı ile çıktığımız bu yolda Odamızı ve şehirlerimizi en iyi şekilde temsil etmek, ticaret mensuplarının, şehirlerimizin sorunlarının en yakın takipçisi olmak, bu sorunları giderebilmek ve şehirlerimizin etkin tanıtımlarını yaparak hem ticari anlamda zengin, hem de sosyal ve kültürel anlamda değerli kılabilmek adına bu göreve talibiz. Edremit ve Havran, Kazdağlarının eşsiz güzellikleri ile çevrelenmiş, tüm güzellikleri bir arada bulunduran, zeytin ve zeytinyağı ve temiz havası ile ünlü kadim şehirler. Dünyanın en kaliteli zeytinyağlarının üretildiği, mitolojisi, termal kaynakları ve temiz denizi ile ünlü bu şehirleri tanıtmak ve dolayısıyla iş yapan, emek harcayan, ter akıtan yatırım yapan iş insanlarımızın bu zenginlikten daha fazla faydalanmasını sağlamak en büyük amacımız. Bu bağlamda “Zeytin-Turizm-Gastronomi üçgeni mutlak kurulacaktır. Buradan yola çıkarak zeytinimizin ve zeytinyağımızın tanıtılması ve üreticilerimizin markalaşması, markalarımızın Pazar bulması konusuna tam destek vereceğiz. Bu konuda daha önceden yapılmış olan ‘coğrafi işaret’ uygulamasına devam edilecek ve daha yaygın kullanımı için etkin çalışılacaktır. Geçmiş dönem tarafından kurulan ‘Zeytinyağı tadım komisyonu’ aynen devam edecek ve yaptıkları çalışmalar desteklenecektir. Edremit Körfezi Kuzey Ege’nin turizm merkezidir. Özellikle yaz ayları ile sınırlı olan turizm hareketini tüm yıla yayabilmek adına tanıtım desteğinin yanı sıra kültürel ve arkeolojik çalışmalara tam destek olacağız. Tur firmalarının geçiş yeri olan bölgemizi, uğrak yeri yaparak turizm zenginliğini arttıracağız.

Tarıma dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Organize Sanayi bölgesi ve Gıda İhtisas Organize Sanayi bölgesi gibi büyüyen ve ihtiyaçları artan şehrimizin kalkınması için önemli olan projeleri doğa ve çevre şartlarını da gözeterek ilgili sektörler ve sivil toplum örgütlerinin de görüşlerini alarak destekleyeceğiz.   Şirketlerimizin ve işletme sahiplerimizin KOSGEB, TKDK VE IPARD gibi destek kuruluşlarından faydalanabilmeleri için odamız bünyesinde destek masası kuracağız.

Genç girişimcilere ve özellikle kadın girişimcilerimize odamızın imkanlarını sonuna kadar kullandıracağız. Tüm bu faaliyetlerin yanı sıra özellikle gelişen, büyüyen bölgemizde ara eleman ve kalifiye çalışan ihtiyacını karşılamak adına “Edremit Ticaret Odası Meslek Lisesi” yapmak en önemli hedeflerimiz arasındadır.

Meslek Komitelerimizi aktif çalıştıracağız. Komitelerimiz üyelerimiz ile iletişim içerisinde olacak, değerli görüşlerini dikkate alıp sorunları tespit ederek girmek için tüm gücümüzle çalışıp lobi faaliyetleri ile çözüm bulacağız.

Özellikle GMKA ile aktif çalışarak yeni projeler noktasında destek olacağız. ETO Sanat Galerisi, ETO Butik Kongre Merkezi gibi önemli alanları şehrimize kazandıracağız.

Tüm çalışmalarımızda Mülki İdarelerle, Yerel Yönetimlerle, Sivil Toplum Kuruluşları ve Bölgemizdeki diğer Ticaret Odaları ile iyi iletişim içerisinde olacağız ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunacağız.

Ben ve ekibim Edremit için, Havran için çok heyecanlıyız. Genç ve başarılı iş insanları ile tecrübeli ve değerli, Edremit ve bölgemiz için yıllarını harcamış iş adamı arkadaşlarım ile beraber Edremit Ticaret Odası’nı yönetmeye talibiz. Bunu başarabilecek  bilgi, birikim ve tecrübeye sahibiz. Edremit ve Havran ticaretine yeni bir soluk getirmek için, Marka Şehirler için, Güçlü ekip ve güçlü temsil için sarı listeye desteğinizi bekliyoruz” dedi.

İzinsiz cins hayvan yetiştiren bir şüpheli yakalandı

Balıkesir’in Edremit ilçesinde izinsiz, sağlıksız ve kötü koşullarda hayvan yetiştirdiği ive uyuşturucu madde bulundurduğu ddiia edilen 1 şüpheli yakalandı.

Balıkesir Valiliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre; İl Jandarma Komutanlığınca, Türkiye’ye orjin belgesi, faturası, sağlık belgeleri olmadan sokulan ve aşıları tam olarak yapılmamış hayvanlar ile bakanlıkça izin alınmamış ev hayvanı üretim yerindeki kedi ve köpekler haricinde canlı hayvan satışına yönelik istihbarat çalışması yapıldı.

Edremit ilçesinde izinsiz, sağlıksız ve kötü koşullarda yetiştirerek hayvan ticareti suçu işlediği tespit edilen şüpheliye ait adrese operasyon düzenlendi.

Jandarma ekiplerince yapılan operasyonda; 58 cins köpek, 1kertenkele, 1kırkayak ile 2 gram bonzai,1 sentetik uyuşturucu hap, 2 uyuşturucu kullanma aparatı ve 1 av tüfeği ele geçirildi.

Olayla ilgili gözaltına alınan şüphelinin jandarmadaki işlemleri sürüyor.

Edremit’te Ata tohumlarından yetiştirilen sebze fidesi dağıtıldı

Balıkesir’in Edremit ilçesinde “Geçmişe sahip çıkıp geleceğe taşıma” projesi kapsamında ilçe belediyesince geleneksel yöntemle ata tohumundan yetiştirilen 4 bin 500 sebze fidesi ücretsiz olarak dağıtıldı.

Cumhuriyet Meydanında kurulan stantta Belediye Başkanı Mehmet Ertaş ve meclis üyeleri tarafından Tarımsal Hizmetler Müdürlüğünce ekiplerince ilçeye bağlı kırsal mahallelerden araştırılarak toplanan ata tohumları kullanılarak yetiştirilen domates, patlıcan ve biber fideleri vatandaşlara verildi.

Fide dağıtım etkinliği sonrasında gazetecilere açıklama yapan Ertaş, Ata tohumlarını geçmişten geleceğe taşımak amacıyla bulup, koruyup, çoğaltarak sahip çıktıklarını söyledi.

Genetiği oynanmamış Ata tohumları vatandaşlarla buluşturduklarını ifade eden Ertaş, “Vatandaşlarımızın bu tohuma sahip çıkması, ‘Geçmişimize sahip çıkıp geleceğe taşımasını sağlama’ projesi bu. Gayet de ciddi bir ilgi görüyor. Şu anda domates, biber ve patlıcan fideleri dağıtıyoruz, ata tohumlarından üretilmiş pideleri dağıtıyoruz.” dedi.

Ertaş, bu proje ile geçmişi geleceğe taşıyarak sağlıklı nesiller için sağlıklı tohumlardan üretilen fideleri dağıttıklarını sözlerine ekledi.

Belediyenin dağıttığı fidelerden alan Osman Gürsoy ise, “Çok mutluyuz. En azından sağlıklı fideler alarak sağlıklı ürünler yemek istiyoruz.” diye konuştu

Gülten Balaban ise fideleri bahçesine dikmek için aldığını belirterek belediyeye teşekkür etti.

Elmas Kırmızı da bahçesine ekerek torunlarına sağlıklı sebze yedirmek istediğini dile getirdi.

Başkan Ahmet Akın ilk nikâhta sözünü tuttu

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, seçim çalışmaları sırasında Kepsut’un Hotaşlar Mahallesi’nde yapılan sürpriz evlilik teklifine denk geldi. Elif Çalpan ve Umutcan Tuzcusan çiftine, “Nikâhınızı kıyacağım” sözü veren Başkan Ahmet Akın, hem sözünü tuttu hem de göreve geldikten sonra ilk nikâhını kıydı.

Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, görevi devraldıktan aldıktan sonra ilk nikâhını kıydı. 31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde, seçim çalışmaları kapsamında 25 Ocak Perşembe günü Kepsut’a bağlı Hotaşlar Mahallesi’ni ziyaret eden Başkan Ahmet Akın, hemşehri buluşmasının ardından mahalledeki sürpriz evlilik teklifine denk geldi. Elif ve Umutcan çiftinin unutulmaz anlarına ortak olan Başkan Akın, çiftin nikâh tarihini sorarak seçilmesi durumunda nikâhlarını kıyma sözü verdi.

MUTLULUKLARINA ORTAK OLDU

Elif ve Umutcan çiftinin Karesi AVM’de gerçekleştirilen nikâh töreninde mutluluklarına ortak olan Başkan Ahmet Akın, “Bu benim ilk nikâhım. Kepsut Hotaşlar’a gittiğimizde söz verdik. Çok güzel bir çift, yanında arkadaşları. Çok hoşuma gitti. Seçimi kazanıyoruz inşallah, sizin nikâhınızı ben kıyacağım dedim” şeklinde konuştu. Başkan Akın, genç çifte bir ömür mutluluklar diledi.

Akdeniz’de istilacı balon balığı tehdidi giderek artıyor

Yapılan bilimsel bir araştırmaya göre balon balıklarını yiyen en az 171 kişi zehirlendi. Bunlardan 27’si yaşamını yitirdi.

Küresel ısınmanın en çok etkileyeceği bölgeler arasında sayılan Akdeniz’de zehirli balon balıkları giderek çoğalıyor. Yapılan bilimsel bir araştırmada Doğu Akdeniz’de balon balıklarını yiyen en az 171 kişinin zehirlendiği tespit edildi. Araştırmada balon balıklarının denizde yüzenlere yönelik saldırılarının da artış gösterdiğini ortaya koydu.

BALON BALIKLARI İLE İNSAN ETKİLEŞİMİ İLK KEZ KAYIT ALTINA ALINDI

Dr. Aylin Ulman önderliğinde, Akdeniz bölgesindeki ülkelerin araştırmacıları tarafından ortaklaşa hazırlanan araştırma geçtiğimiz günlerde Biology dergisinde yayınlandı. Araştırma ile ilgili bilgi veren İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Nazlı Demirel Doğu Akdeniz bölgesinde çok hızlı artan yabancı istilacı türlerden zehirli balon balıkları ile insanlar arasındaki etkileşim kayıtlarının ilk defa kapsamlı bir şekilde derlendiğini dile getirdi. Demirel araştırmanın, son 19 yılda en az 171 kişinin balon balığını besin olarak tüketerek zehirlendiğini ve zehirlenenlerden 27’sinin hayatını kaybettiğini ortaya koyduğunu aktardı.

BALON BALIĞI SALDIRILARI ARTIYOR

Giderek ısınan Akdeniz’in, zehirli balon balıkları gibi yabancı türlerin istilası için elverişli hale geldiğinin altını çizen Demirel, son yıllarda balon balığı saldırılarında artış yaşandığını, 2017’den bu yana artan saldırılardan en az 28 kişi etkilendiği ve bu kişilerin üçünün ampute edildiğini dile getirdi. Saldırıların sekizinin Türkiye denizlerinde gerçekleştiğine vurgu yapan Demirel, “Balon balıkları, halk sağlığının yanı sıra biyolojik çeşitliliği ve balıkçılığı da tehdit ediyor. Zehirli balon balığı, Türkiye kıyılarında ilk defa 2003 yılında tespit edilmesinin ardından, bugün Akdeniz Havzası’nın tamamına yayılmış durumda. Zehirli balon balığı, adaptasyon ve yayılım hızı sayesinde yüksek bir bolluğa ulaşmayı başardı. Ancak çevreye, ekonomiye ve insan sağlığına yönelik tehditleri nedeniyle Akdeniz’deki en zararlı istilacı türlerden biri olarak kabul ediliyor” dedi.

BALIKÇILIĞA DA BÜYÜK ZARAR VERİYOR

Gelişkin diş yapısına sahip olan balon balıklarının Akdeniz’deki yerel balık türlerine ve balıkçılığa zarar verdiğini belirten Demirel, “Nitekim Akdeniz’deki yerel balık türlerinin ve kafadanbacaklılar gibi bazı omurgasız canlıların stoklarını azalttıkları rapor ediliyor. Bunun yanı sıra, balıkçıların ağlarına girdiklerinde, hem diğer balıkları yağmalıyor hem de dişleyerek ağlara zarar veriyorlar” diye konuştu.

ZEHİRLENME BELİRTİLERİ NELER?

Bu balıkların besin olarak tüketilmesinin, insan sağlığına ciddi bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Demirel şu bilgileri verdi: “Zehirlenme belirtileri, genellikle 10 ila 45 dakika sonra ortaya çıkar; fakat altı saate kadar gecikmelerle de rapor edildiği olmuştur. Zehirlenme vakaları genellikle 6 ila 24 saat içinde ölümle sonuçlanır. 24 saat içinde solunum yetmezliğinden hayatını kaybetmeyen hastalar, genellikle herhangi bir kalıcı işlev veya doku bozukluğu olmadan iyileşir.”

SÜVEYŞ KANALI AÇILINCA İSTİLACI TÜRLER AKDENİZ’E GİRDİ

Hint-Pasifik kökenli Kızıldeniz türlerinin, 1869’da insan eliyle yapılan Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e geçtiğini ve burada yaşama başarısı gösterdiğini aktaran Demirel, küresel ısınma nedeniyle Akdeniz’in tropikleşmesinin yabancı türlerin yerel türlerle rekabetten avantajlı çıkacakları koşulları oluşturduğunu dile getirdi. Yalnızca son 10 yılda, yeni tür sayısının yüzde 40 oranında arttığına vurgu yapan Demirel, “Biyoçeşitliliği yüksek olan Akdeniz, binin üzerinde yabancı türle, dünyanın en çok işgal edilen deniz bölgesi.

Yakın gelecekte, özellikle turizm sezonunda, balon balıklarının fiziksel saldırılarının artabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bilgilendirme kampanyalarının, yerel halkı ve turistleri balon balığı tüketmenin riskleri konusunda bilinçlendirmesi ve balon balıklarının saldırgan davranışları konusunda uyarması gerekiyor. Aynı zamanda, tıbbi müdahalede bulunacak, özellikle acil durum hekimleri, klinik semptomları tanıma konusunda eğitilmeli” dedi.

Kaynak : https://www.evrensel.net/haber/515735/akdenizde-istilaci-balon-baligi-tehdidi-giderek-artiyor-Özer AKDEMİR

Haber Merkezi : Bülent ÖZGEN

Atatürk’ün Edremit’e gelişinin 90. yılı kutlandı


Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Balıkesir’in Edremit ilçesine gelişinin 90. yılı törenle kutlandı.
Şehit Hamdi Bey Meydanı’ndaki törende Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Şehit Şenay Aybüke Yalçın Ortaokulu Müdürü Ayhan Çelik yaptı.
Törenin sonunda Balıkesir Bakım, Mühimmat Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı Bando Ekibi dinleti sundu.
Resmi törenin ardından protokol tarafından Edremit Atatürk Evi ziyaret edilerek “Atatürk Fotoğrafları” sergisi gezildi.
Programa, Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, 19. Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ergün Fidan, Belediye Başkanı Mehmet Ertaş ile diğer ilgililer katıl

Edremit’te Ramazan Bayramı ve Polis günü kutlandı

Balıkesir’in Edremit ilçesinde Ramazan Bayramı ve Polis Haftası birlikte kutlandı.

Şehit Hamdi Bey Meydanında Polis Haftası dolayısıyla saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından ilçe emniyet müdürü Burak Lehimer, Atatürk anıtına çelenk bıraktı.

Emniyet Müdürlüğü bahçesine geçen protokol bayram tebriklerini kabul etti.

Günün anlamına dair bir konuşma yapan kaymakam Ahmet Odabaş, polis haftası ve Ramazan Bayramı dolayısıyla çifte bayram kutladıklarını ifade etti.

Odabaş: “Bugün bayram günü. Bayram birlikteliğimizin, beraberliğimizin, bir olmamızın, beraber olmamızın en güzel günlerinden biri. Bayramlar ancak bir olursak, beraber olursak, güçlü olursak, güçsüzlerin yanında olursak bayram olur.” dedi.

Odabaş, tüm polis teşkilatının 179’uncu kuruluş yıldönümünü de kutladı.

Protokol üyeleri daha sonra, ilçe jandarma komutanlığını, devlet hastanesini ziyaret ederek bayramlaştı.

Kutlama törenlerine Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaş, Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, İlçe Emniyet Müdürü Burak Lehimer, İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ömer Koç, protokol üyeleri, s,yasi partilerin ilçe başkanları katıldı.

Mehmet Ertaş başkanlığında ilk meclis toplandı

31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerinde Edremit Belediyesi’nde göreve seçilen Belediye Başkanı Mehmet Ertaş ve belediye meclis üyelerinin katılımı ile yeni dönemin ilk meclis toplantısı yapıldı. Cumhuriyet Halk Partisi ile Adalet ve Kalkınma Partili meclis üyelerinin katıldığı toplantıya izleyici olarak vatandaşlarda yoğun ilgi gösterdi. 
Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’ın başkanlık ettiği ilk toplantıda geçici divan kâtipliğini en genç üyeler CHP’li Hakan Yıldırım ve Emre Atay üstlendi.

Belediye Başkanı Mehmet Ertaş gündem maddelerine geçmeden önce meclis üyelerini tek tek tebrik ederek Meclis Üyesi rozeti hediye etti. 

Toplantıda ilk olarak yapılan gizli oylama ile Meclis 1. Başkan Vekilliği’ne CHP’li Cavit Cebeci, Meclis 2. Başkan Vekilliği’ne CHP’li Nevin Sayman, Meclis Divan Kâtipliğine CHP’li Yılmaz Tezcan, Güneş Durgut, Nizam Aksoy, Belediye Encümen Üyeliğine CHP’li Coşkun Taşkın, Deniz Sarıtaş ve Güneş Durgut seçildi.

Meclis İhtisas Komisyonu üyeleri açık oylama ile belirlenirken Belediye Başkanı Mehmet Ertaş önerisi ile mevcut komisyonlara ilave olarak Kent Estetiği Komisyonu kuruldu. Komisyon üyeliklerine CHP’den Kemal Kaya Öztoprak, Erdal Can Özkoca, Hasan Hüseyin Yıldırım seçildi.

Komisyon seçimlerinin ardından Edremit Belediyesinin 2023 mali yılı Faaliyet Raporunun görüşülerek kabul edildi. 

2023 mali yılı bütçesi ile ilgili hazırlanan, Denetim Raporu okunarak meclise sunuldu. 

Edremit Belediyesi Personel AŞ ve ED-BEL AŞ’de her türlü iş ve işlemlerle ilgili Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’a yetki verildi.

Belediye Meclisinin ayın ilk Perşembe günü saat 16.00’da toplanmasına karar verildi. 

Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, “2024-2029 dönemi ilk meclis toplantısını gerçekleştirdik. Edremit’imize, Balıkesir’imize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Katılan tüm meclis üyelerimize, izleyici olarak bulunan vatandaşlarımıza ve basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum” dedi. 

Adalet ve Kalkınma Partisi Meclis Üyesi Ekrem Umutlu’da yeni dönemin hayırlı olmasını diledi, Cumhur İttifakı olarak yapılacak hizmetlere destek olacaklarını ifade etti. 

Toplantıyı CHP Edremit İlçe Başkanı Emin Yalçıntaş, AKP Edremit İlçe Başkanı Murat Tuna ve çok sayıda vatandaş izleyici olarak takip etti. 

Edremit Belediye Meclisi’nde görev dağılımı şu şekilde oldu:

2024 NİSAN MECLİS GÖREV DAĞILIMI

Meclis 1.Reis Vekilliği :  Cavit CEBECİ

Meclis 2.Reis Vekilliği :  Nevin SAYMAN  

Meclis Divan KATİPLERİ ASİL :     Meclis Divan KATİPLERİ YEDEK:

1-Yılmaz TEZCAN                                           1-Emre ATAY                                                                     

2- Güneş DURGUT        2-Hakan YILDIRIM

3- Nizam AKSOY.          3- Mehmet DÖĞER

ENCÜMEN ÜYESİ      

1-  Coşkun TAŞKIN             

2-  Deniz SARITAŞ

3-  Güneş DURGUT  

İHTİSAS KOMİSYONLARI

İMAR KOMİSYONU                                              PLAN ve BÜTÇE KOMİSYONU

1—Nevin SAYMAN                                     1-Coşkun TAŞKIN  

2—Güneş DURGUT                              2-Nizam AKSOY  

3-Hasan Hüseyin YILDIRIM         3-Murat ÜREMEN

TARIM ZEYTİN VE HAYVANCILIK KOM.     BELEDİYE VARLIKLARI DEĞR. KOM.

1—Mustafa ERÇEVİK            1—Muharrem DÖĞER  

2—Mehmet DÖĞER             2—Ertal KÜÇÜKASLAN  

3- Katip İSAK                     3-Kahraman CAN   

KADIN KOMİSYONU                                           ÇEVRE VE SAĞLIK KOMİSYONU

1-Necmiye SİMLİOVA                                       1-Serkan GÜNER

2-Güneş DURGUT                                             2-Muammer TEMİZ  

3- Şemset KOCAMAN                                    3-Ekrem UMUTLU

Edremit Körfezi bayram tatilinde dolacak

0

Yıllık 3 milyonun üzerinde gecelemeyle iç turizmde ilk sırada yer alan Edremit Körfezi’ndeki tesislerde 9 günlük Ramazan Bayramı tatili için rezervasyonlar yüzde 100’e yaklaştı

30 bini aşkın yatak kapasitesi ve 130 bin ikinci konutun (yazlık) bulunduğu Edremit Körfezi’ndeki konaklama tesislerinde, bayram tatili dolayısıyla adeta yer kalmadı.

Ayvalık, Cunda Adası, Gömeç, Ören, Altınoluk, Zeytinli, Güre, Akçay, Küçükkuyu gibi Kuzey Ege’nin gözde turizm merkezlerinin bulunduğu, 145 kilometre sahil bandına sahip körfez, genellikle iç turizme hizmet sunuyor.

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TURSAB) Balıkesir – Çanakkale Temsil Kurulu Başkanı Fatih Ergün; “ Bayram tatilinin erken açıklanması 9 günlük  tatilin bölgede otellerimizde hem hazırlığın hızlanmasına sebebiyet verdi hem de sezonun erken başlaması anlamında da karar verici oldu. İşletmelerimiz hazır. Doluluk oranlarının yüzde 80’ler, 90’lar oranına ulaştığını görüyoruz. Bölgemize yapılan otobüs seferlerine, uçak seferlerinin doluluk oranlarına ulaştığını görüp aynı zamanda ilave yeni seferlerin düzenlendiği, yeni sefer konulduğunu görüyoruz.  Kesinlikle konaklama rezervasyonlarını, ulaşımı eğer ki kendi araçları kendi araçları dışında gelecekler mutlaka ulaşım konusunu önceden planlamalarını öneriyoruz. Yine bölgemize gelirken hava durumu gayet güzel gözüküyor erken bir deniz sezonu başlayabilir ona göre hazırlıklı gelmelerini tavsiye edebiliriz. Kültür turlarına katılmalarını tavsiye ediyoruz.” Dedi.

Hasan Demiraslan: “Muhteşem duasıyla Kazdağlar her zaman olduğu gibi bu bayramda çok güzel ilgi gördü. Otelimiz çok zaman öncesinden bütün odaları doldu. Bölge tabi çok özel bölge Kazdağları 1774 metre yüksekliğinde muhteşem doğasıyla, muhteşem oksijen ile çok özel bir nokta. İstanbul’a konum olarak yakın. Deniz, soğuk sular, termal sularıyla, doğasıyla, kültürel turizmi ile çok özel bir nokta. Tabii bizim otelimizin de ayrıca özel özellikleri var. Misafirlerimize aktiviteler yapıyoruz. Kkazdağları’na misafirlerimizle gidip kekik topluyoruz, zeytin kırıyoruz.  ‘Kalp kırma zeytin kır’ diye çok güzel bir sloganımız var bunu gerçekleştiriyoruz. Yöresel yemeklerimizi beraber yapıyoruz. Workshoplar yapıyoruz. Keşkek dövüyoruz misafirlerimizle. Sıra dışı bir tatil yaşatıyoruz kısaca misafirlerimize. “ diye konuştu.

Edremit Körfezi’nde bayram trafiği

Ramazan Bayramı tatili için İstanbul’dan Edremit Körfezi yönüne giden vatandaşlar, Çanakkale-Balıkesir, İzmir-Çanakkale karayollarında yoğunluğa neden oldu.

iç turizmde ilk sırada yer alan Edremit Körfezi‘ndeki tesislere gitmek için yola çıkan tatilcilerin araçları, Çanakkale-Balıkesir, İzmir-Çanakkale karayollarında yoğunluğa neden oldu.Edremit, Altınoluk, Akçay, Güre, Burhaniye, Ören, Ayvalık ve Cunda Adası’na gitmek isteyen vatandaşların bulunduğu araçlar, özellikle Akçay ve Güre kavşaklarında 2-3 kilometre uzayan kuyruklar oluşturdu.

Polis ve jandarma ekipleri, trafiğin durma noktasına geldiği kavşaklarda, sinyalizasyonu devre dışı bırakarak, trafiği düzenledi.

Türkiye’de İklim Daha Sıcak, Kurak ve Öngörülmez Olabilir

İklim değişikliğinin aşırı iklim olaylarını nasıl etkileyeceğini inceleyen yeni bir araştırmaya göre, Türkiye’nin giderek daha sıcak ve kurak koşullara sahip olacağı öngörülüyor. Ortalama yağışlar azalırken, aşırı yağışların ise artması ve şiddetlenmesi bekleniyor. Toplumsal ve ekonomik riskler barındıran bu değişimlere karşı uyum politikaları geliştirmek gerekiyor.

İklim değişikliğinin Türkiye’de yaşanan aşırı iklim olaylarına etkilerini inceleyen, Berkin Gümüş ve Doç. Dr. Sertaç Oruç ile birlikte yayımladığımız yeni bir çalışma, Türkiye’de sürekli olarak daha kurak koşulların oluşacağı öngörüsünü ortaya koyuyor.

Çalışmanın bulgularına göre, ülke genelinde sıcaklıkların artması, yağışların ise azalması bekleniyor. Öte yandan aşırı yağışların, daha sık ve şiddetli yaşanacağı öngörülüyor. Bu değişimlerin, ülkelerin seragazı emisyonlarını anlamlı şekilde azaltmadığı kötümser bir senaryoda çok daha belirgin gerçekleşmesi bekleniyor.

Kuraklık koşullarının giderek artacağı öngörülen bu yakın gelecekte, Güneydoğu Anadolu en uzun kurak dönemlerin yaşandığı bölge olmaya devam etse de, kurak dönemlerin en çok Marmara Bölgesi’nde uzayacağı hesaplanıyor. Ortalama yağışlar ise özellikle Akdeniz ve Ege Bölgeleri’nde azalabilir.

Emisyon Senaryolarına göre Ülkemizdeki Toplam Yağışlar Azalıyor

Türkiye’de yağış, sıcaklıklar ve aşırı iklim olaylarındaki değişimleri mekansal ve zamansal olarak inceleyen araştırmada, en güncel küresel iklim modelleri çıktıları kullanılarak iki farklı senaryo çalışıldı. Bu senaryolar, emisyonların bugünkü seviyelerinde devam edip yüzyıl ortasına doğru yavaş yavaş düşeceğinden yola çıkan, daha iyimser senaryo (SSP2-4.5) ile emisyonlarda anlamlı bir düşüş sağlanamayan, yüksek emisyon senaryosu olan (SSP5-8.5)’tir.

Çalışmaya göre, Türkiye genelindeki ortalama yıllık toplam yağışlarda yüzyıl sonuna kadar düşüş yaşanması bekleniyor. Bu düşüşün, iyimser senaryoya kıyasla yüksek emisyon senaryosunda daha sert gerçekleşebileceği ancak yağışlardaki değişimin bölgeler arasında farklılık gösterebileceği öngörülüyor.

İyimser senaryoya göre toplam yağışların, Türkiye’nin güney ve batı bölgelerinde azalması öngörülürken, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgeleri’nde ise değişmeyeceği ya da hafifçe yükseleceği tahmin ediliyor.

Ancak kötümser senaryo, farklı bir eğilime işaret ediyor. Bu senaryoda, yalnızca Doğu Anadolu’nun bazı kesimlerinde hafif artış eğilimi görülüyor; buna karşın, ülkenin geri kalanında toplam yağışlar azalıyor. En şiddetli düşüşler ise Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında bekleniyor. Muğla ve Antalya çevresinde yağışların, yüzyıl sonunda %30’a kadar azalabileceği öngörülüyor.

İklim Tahmin Edilemez Hale Gelebilir

Bu değerlendirmeler, iklim değişikliğinin ortalama yağışlar üzerindeki etkisini gösteriyor. Ancak iklim değişikliğinin ayrıca yıllar arasındaki değişkenliği de artırdığı biliniyor. Bu, ortalama yağışların değişmediği bir senaryoda dahi, geçmişe kıyasla daha şiddetli kurak veya aşırı yağışlı yılların yaşanmasının mümkün olduğu anlamına geliyor. Bu beklenmedik değişkenliğin de iklimin daha belirsiz ve tahmin edilemez hale gelmesine sebep olabileceği düşünülüyor.

Yapılan çalışma, her iki senaryoda da, toplam yağışlardaki değişkenliğin tüm Türkiye’de artacağını gösteriyor. Özellikle kötümser senaryoda kurak yılların, geçmiş dönemlere göre hem daha sık hem de daha şiddetli yaşanabileceği öngörülüyor.

Aşırı Yağışlar Artacak

İklim değişikliğinin yağışlar üzerindeki bir diğer sonucu ise kısa süreli aşırı yağış olaylarındaki artış olarak karşımıza çıkıyor. Araştırma bulgularına göre, aşırı yağışların tüm Türkiye üzerinde daha şiddetli hale gelebileceği tahmin ediliyor.

Bir yıl içinde gerçekleşen en şiddetli 24 saatlik yağışların incelenmesi, değerlerin tüm bölgeler için arttığını ortaya koyuyor. Aşırı yağışların en fazla Karadeniz Bölgesi’nde şiddetlenmesi bekleniyor. Özellikle Doğu Karadeniz sahil şeridi üzerinde aşırı yağışların maksimum şiddete ulaşabileceği görülüyor.

Aşırı yağış olaylarının sayıları ile birlikte, bu olaylar sırasında düşen yıllık toplam yağış miktarının da artması bekleniyor. Aşırı yağışların yıllık toplamlarının ülkemiz üzerinde 1961-2014 yılları arasında ortalama 138 mm olduğu görülüyor. Fakat yüzyıl sonuna gelindiğinde bu değerin %25 ila 30 aralığında artarak, iyimser senaryoda 170 mm’ye, kötümser senaryoda ise 177 mm’ye ulaşması bekleniyor. Aşırı yağışlardaki artışın iyimser senaryoda dahi bu denli yüksek olması, aşırı yağışların Türkiye’nin iklimsel geleceğinde kaçınılmaz olarak belirleyici bir etmen olacağını gösteriyor.

Özetle, elde edilen sonuçlar, bir yandan toplam yağışların azalacağına, diğer yandan ise aşırı yağışların ve bu olaylar sırasında düşen toplam yağış miktarlarının artacağına işaret ediyor.

Çalışmada, geçmiş dönemde bir yıl içinde aşırı yağışlardan düşen miktarın tüm yağışlar içindeki oranı, ortalama %20 olarak karşımıza çıkıyor. Kötümser senaryoda, bu değerin gelecekte ortalama %29’a çıkacağı öngörülüyor. Yıllar arasındaki doğal değişkenlik de dikkate alındığında, aşırı yağışların yaşandığı bir yılda bu değerin %40 seviyesine kadar yükselebileceği hesaplanıyor. Bu durum kurak dönemlerin ortalama süresinin ve sayısının artabileceğini bununla birlikte yağışların, gerçekleştiğinde, çok daha şiddetli olabileceğini gösteriyor.

Marmara’da Yağışsız Dönemlerin Uzaması Bekleniyor

Bu sonuçları destekleyen bir diğer bulgu ise, yıl içinde hiç yağış gerçekleşmeyen aralıksız en uzun dönemlerin sürelerindeki değişimler olarak karşımıza çıkıyor. Her iki senaryoda da, yağışsız dönemlerin Türkiye genelinde uzayacağı görülüyor. Yağışsız dönemlerde en fazla artış yaşaması beklenen bölge ise Marmara.

Geçmiş dönemde, Marmara Bölgesi’ndeki en uzun yağışsız dönemlerin ortalamaları yaklaşık 50 gün seviyesindeyken kötümser senaryo altında bu değer, yüzyıl sonunda 75 güne, yani bugün Güneydoğu Anadolu’da gözlenen değere ulaşabiliyor.

Aşırı Soğuk ve Sıcak Olaylar Daha Hızlı Gerçekleşiyor

İklim değişikliğinin günlük en düşük ve en yüksek sıcaklıklara etkisinin de araştırıldığı çalışmanın bulgularına göre, her iki senaryoda da sıcaklıkların yüzyıl boyunca artması bekleniyor. İyimser senaryoda, bu artış giderek yavaşlıyor ve yüzyıl sonunda neredeyse durma noktasına geliyor olsa da kötümser senaryoya göre yüzyıl sonuna kadar hızlanarak devam etmesi bekleniyor.

Yağışlardan farklı olarak sıcaklık değişimlerinin, tüm bölgelerde birbirine paralel ilerlediği görülüyor. Günlük en yüksek sıcaklıkların bir yıl içindeki ortalamalarının, yüzyıl sonuna kadar, iyimser senaryoda 3.5 derece, kötümser senaryoda ise 6.1 derece artması bekleniyor. Benzer şekilde, en düşük sıcaklıkların ortalamasının da 3.3 derece ila 5.6 derece arasında yükseleceği öngörülüyor.

Yıllık ortalama değerlerin yanı sıra, bir yıl içinde ölçülen en düşük ve en yüksek sıcaklıklarda da artış olacağı hesaplanıyor; ancak bu artışların daha şiddetli olacağı öngörülüyor. Yüzyıl sonunda ise yıllık en yüksek sıcaklıkların 1961-2014 dönemine kıyasla 4.3 derece ila 7.5 derece artabileceği tahmin ediliyor. En düşük sıcaklıklardaki artışın ise 4.6 derece ila 7.6 derece arasında seyredeceği hesaplanıyor.

Bu değişimler, en düşük ve yüksek sıcaklıkların, ortalamaya göre daha fazla arttığını gösteriyor. Bu sonuçlara göre, aşırı soğuk olayların sayılarında azalmalar beklenirken, aşırı sıcaklıkların sürekli şiddetleneceği söylenebilir.

Sıfırın Altında Gün Sayısının Büyük Ölçüde Azalması Bekleniyor

Çalışmada incelenen bir diğer değer ise, bir sene içerisinde sıcaklıkların en az bir kere sıfır derecenin altına düştüğü gün sayısı. Geçmiş dönemler incelendiğinde, ülkemizde ortalama 105 gün olan bu değerin, Doğu Anadolu’da ortalama 163 gün olduğu, Marmara Bölgesi’nde ise yalnızca 49 gün olarak gerçekleştiği görülüyor.

Öte yandan, artan sıcaklıklarla birlikte, bu değerlerin gelecekte ülkenin tamamında hızla düşeceği öngörülüyor. Kötümser senaryoya göre, yüzyıl sonunda sıcaklıkların en az bir kere sıfır derecenin altına düştüğü gün sayısının ortalama olarak ülke genelinde 105 günden 49 güne, Doğu Anadolu’da 163 günden 91 güne, Marmara’da ise 49 günden 12 güne inmesi bekleniyor.

Doğu Anadolu Bölgesi’nin, yaklaşık 72 günlük düşüş ile, bu değerin en fazla azalacağı bölge olması bekleniyor. Bu durumun, bölgedeki kar yağışlarında da ciddi azalmalara sebep olacağı öngörülüyor ve artan sıcaklıkların kar erime dönemlerini de daha erken aylara kaydırabileceği hesaplanıyor.

Bölge Koşullarına Uygun Uyum Planları Hazırlanmalı

Türkiye’nin, karşı karşıya kalacağı bu gibi aşırı iklim olaylarının olumsuz etkilerini azaltmak için bazı uyum politikaları geliştirmesi şart. İlk olarak, değişen sıcaklık ve yağış karakteristiklerinin farklı bölgelerde yaratabileceği farklı sorunları ele alan, her bölgenin özel koşullarına cevap veren uyum planları oluşturulması gerekiyor.

Sel ve sıcak hava dalgaları gibi aşırı hava olaylarının topluluklar ve kritik hizmetler üzerinde olumsuz etkileri olması beklenebilir. Aşırı yağışlardaki şiddetlenme, özellikle Karadeniz gibi, taşkın konusunda zaten hassas olan bölgeleri daha riskli hale getirebilir. Bunun yanı sıra, tarihsel olarak aşırı yağış riski bulunmayan bölgelerde de sel olayları yaşanmaya başlayabilir. Bu gibi aşırı yağış olaylarının birçok farklı alanlarda sorun yaratabileceği öngörülüyor.

Altyapı ve kentsel planlama açısından, drenaj sistemlerine aşırı yük binebilir; bu da kentsel taşkın risklerinin artmasına ve kentsel altyapının zarar görmesine neden olabilir. Bu gibi olumsuz etkileri azaltmak için, uyum politikalarında kentsel ve kırsal dayanıklı altyapı yatırımlarına öncelikle verilmesi önemli.

Aşırı olaylardan kaynaklanan yoğun yağışların, tarımsal üretimi de etkilemesi bekleniyor; bu yağışlar su basmasına, toprak erozyonuna ve mahsulün zarar görmesine neden olabilir. Yoğun yağış olayları, hızlı akışlara yol açabildiğinden ve yeraltı suyunun beslenmesini etkileyebileceğinden, su kaynakları yönetimi açısından da riskler oluşturabilir. Ekosistemler, bozulmalarla karşı karşıya kalabilirler.

Artması beklenen kuraklıkla birlikte, sürdürülebilir su mevcudiyetini sağlamak da aciliyet kazanacak. Bunun için, değişen kar erimesi düzenlerini, artan buharlaşmayı ve değişen yağış eğilimlerini hesaba katan detaylı su yönetim stratejileri geliştirilmesi gerekecek. Aynı zamanda kuraklığa dayanıklı mahsulleri teşvik etmek ve değişen iklim koşullarına dayanıklı, sürdürülebilir tarım uygulamalarını desteklemek, atılması gereken adımlar arasında yer alıyor.

Kaynak :Prof. Dr. İsmail Yücel ve Prof. Dr. M. Tuğrul Yılmaz-https://www.iklimhaber.org/turkiyede-iklim-daha-sicak-kurak-ve-ongorulmez-olabilir/

Haber Merkezi :Bülent ÖZGEN

REKLAM YURT LOJİSTİK Gazete