Eskiden, her şey daha başkaydı sanki;
Güven, Sağlık ve Huzur insanlığın ortak paydasıydı…
Pozitif insanlar vardı hayatımızda;
Bizleri mutlu eden, her zaman umut aşılayan, en çaresiz anımızda bile yanımızda olabilen…
Okullarımız vardı;
Zengin, fakir aynı kıyafetle gittiğimiz ve Türküm, doğruyum, çalışkanım diye haykırdığımız…
Öğretmenlerimiz vardı;
Bizleri bu ülkeye hayırlı evlat olarak yetiştirmek için özveri ile çırpınan…
Dini Bayramlarımız vardı;
Küslerin barışıp kucaklaştığı, kin ve nefretin yok edildiği…
Milli Bayramlarımız vardı;
Ellerimizde Ay-Yıldızlı bayraklarla Ne Mutlu Türk’üm diyerek tek yürek olduğumuz…
Sonra güzel komşularımız vardı;
Evimizi, ocağımızı korkmadan teslim edebildiğimiz…
Otomobillerimiz vardı;
Herkesin kapısında olmasa da, mahallede herkese hizmet eden…
Esnaflarımız vardı;
Parası olmayana veresiye verse de, alacaklı olduğu kişileri rencide etmeyen…
Siyasetçilerimiz vardı;
Adam gibi bir araya gelip tartışabilen ve hoşgörüleri ile topluma örnek olabilen…
Devlet memurlarımız vardı;
Liyakat sahibi, çalışkan ve haram yemekten korkan…
Kurumlarımız vardı;
Her şeyine inandığımız ve kendimizi güvende hissettiğimiz…
Gazetecilerimiz vardı;
Yalakalık yapmadan, haber peşinde koşan ve halkı bilgilendirmek için mücadele eden…
Gazete patronlarımız vardı;
Sadece gazetecilik yapan, siyasetçilerle mesafeli ama çalışanlarının da hakkını yemeyen…
Milletimizin efendisi köylülerimiz, çiftçilerimiz vardı;
Toprağa alın terini döken, ürettiği ile geçinebilen ve bizlerin karnını doyuran…
Sonra, mis gibi toprağımızın koktuğu gıdalarımız vardı;
GDO’su ile oynanmamış, organik ve sağlıklı…
Ekmeklerimiz vardı;
Önce gözümüzü, sonra karnımızı doyuran…
Aynı soydan gelmiyor olsak da, farklı milletlerden Din Kardeşlerimiz vardı;
Onların da bizleri sevdiğini düşünerek, mutlu olduğumuz…
…Ve din adamlarımız ile ahlaki değerlerimiz vardı,
Bizleri birleştiren, bu ülkenin kurucusuna hakaret etmeyen ve dualarında da unutmayan…
Nereden, nereye geldik, şimdi gülmeyi unuttuk!..
AKP ile Liyakatlı insanların yerine Biatçı köleler dönemi başladı.
Kurumların açıkladığı rakamlara güven bitti. Dini ve Milli Bayramların içi boşaltıldı. Güveneceğimiz komşumuz kalmadı. Batılı ülkeler bir tarafa, baş tacı ettiğimiz sözde din kardeşlerimiz bile mallarımızı boykot etmeye başladı.
Çok yazık!
Çalışanlarımız maaşlarından şikayetçi, üniversite mezunu gençlerimiz işsiz, emeklilerimiz mutsuz. Ayar tutmayan ekonomimiz yüzünden paramız günden güne erirken, Hazine ve Maliye Bakanı istifa etmiş, yerine yenisi atanmış kimsenin umurunda bile değil.
Açız diyenlere askıda ekmek,
Eve ekmek götüremiyoruz diyenlere de, keyif çayı ikram ediliyor.
Şimdi soruyorum sizlere, geçmişe nasıl özlem duymayalım?